Eğer Napoli’nin kahve geleneklerini öğrenmek ve Napoli kahvesinin sırrını keşfetmek istiyorsanız bilmeniz gereken en önemli şeylerden birisi cuccuma, veya diğer bir adıyla cuccumella. Cuccuma bir kahve çeşidi değil, bir kavurma türü de değil, o bir kahve demleme aracı. Aslında bu demleme yöntemini icat eden Morize Fransız, fakat Napoli’nin gelenekleriyle iç içe geçtiği için bütün dünyada Napoli’ye atfedilen bir yöntem olarak biliniyor. Napoli lehçesinde bakır veya terra cotta pot anlamına geliyor, bunun sebebi 1800’lerin başında yapılan ilk cuccumaların bakırdan yapılmış olması. 1800lerin sonlarında alüminyumdan üretilmeye başlanan cuccuma şimdi ise paslanmaz çelikten üretiliyor.
Görüntüsü ters çevrilmiş moka pota benziyor – hatta bu yüzden bazı yerlerde ‘Neapolitan flip coffee pot’ olarak karşınıza çıkabilir. Fakat mekanizma farkı sebebiyle moka pottan bambaşka bir aroma veriyor. Moka pot ısınan suyun artan basıncı ile çalışırken cuccuma yerçekimini kullanarak damlama ile kahve demliyor.
Cuccuma’nın üç kısmı var: su ile doldurulan alt kısım, öğütülmüş kahve ile doldurulan bir filtre kısmı (ne kadar ince öğütülürse o kadar yoğun bir aroma elde edilir) ve başta en üste konan ters çevrilmiş bir pot. Su kaynadığı zaman bu üç kısım tepetaklak çevrilir ve böylece su kahve çekirdeklerinin arasından geçer. Başta boş olan pota kahve dolduğu zaman cuccuma masaya servis edilir. Damlama sırasında kahvenin aromasını koruması amacıyla potun ağzı cuppetielo (kağıttan yapılmış bir koni) ile kapatılır.
Eduardo de Filippo’nun eserlerinde de bolca görülebileceği gibi cuccuma geleneksel olarak Napoli misafirperverliği ve şenlik havasının bir sembolü olarak bütün Napoli evlerinde yer alırdı. Demlemesinin uzun sürmesi sebebiyle moka potu tercih edenler olsa da hala birçok evde bu gelenek korunuyor. Cuccuma ile kahve demlemek sadece bir gelenek değil; her adımından zevk alınan, huzur veren bir ritüel.
